Anayasa Mahkemesi Deprem Nedeniyle Getirilen Ek Verginin İptali İstemini Reddetmiştir

  • 5 dakikalık okuma
  • 19 Nisan 2024
Yapay Zeka

Özet

09.03.2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un ek vergiye ilişkin düzenleme içeren 10. maddesinin 27. fıkrasının hukuk devleti ilkesini, vergilerin kanuniliği ilkesini ve mülkiyet hakkını ihlâl ettiği iddiasıyla iptali talebi, Anayasa Mahkemesi’nce reddedilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin 14 Mart 2024 tarihli ve E.2023/169, K.2024/82 sayılı kararı, 19 Nisan 2024 tarihli ve 32522 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Karar ile 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da yer alan ek vergi düzenlemesine ilişkin 10. maddenin 27. fıkrasının iptali istemi karara bağlanmıştır.

Anayasa Mahkemesi kararında öncelikle geriye yürüme açısından yaptığı değerlendirmede, kurumlar vergisi açısından vergiyi doğuran olayın mükelleflerin bir takvim yılı itibariyle öz sermayelerindeki artış miktarı olduğunu, bu artış miktarının ise 31 Aralık gününde yapılan dönem sonu kapanış kayıtlarıyla ortaya çıktığını, ek vergiyi ihdas eden düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte de esasen hesap döneminin kapanmış olduğunu belirterek olayda geriye yürümenin varlığını kabul etmiş; ancak beklenmedik doğal afetler, savaş ve seferberlik hali, siyasi, ekonomik ve sosyal krizler gibi toplumu etkileyen hallerde kanunların geriye yürütülebilmesinin mümkün olduğunu değerlendirmiştir.

Kararda mülkiyet hakkına müdahale bakımından yapılan incelemede ise;

  • Düzenleme kapsamında vergi tutarının ve hesaplanma usulünün herhangi bir tereddüte yer bırakmayacak şekilde açık ve net olarak düzenlendiği, bu nedenle düzenleme belirli ve ulaşılabilir nitelikte olduğundan kanunilik ilkesi açısından Anayasa’ya aykırı olmadığı,
  • Mülkiyet hakkına getirilen sınırlamanın ihdas edilen ek verginin depremin etkisini azaltmak açısından ihtiyaç duyulan finansmanın sağlanmasına katkı sağlayacak olması karşısında meşru amaca ulaşma bakımından elverişli olduğu,
  • Meydana gelen kayıpların telafisi için vergi ihdasında bulunmanın devletin en meşru araçlarından biri olması ve devletin vergilendirme konusunda sahip olduğu takdir yetkisi kapsamında bulunması nedeniyle gereklilik ölçütünü karşıladığı,
  • Kazancın bulunması halinde indirilecek tutarların güncel kurumlar vergisi oranının çok altında olduğu ve muhatabına aşırı bir külfet yüklemediği, ayrıca verginin bir defaya mahsus alındığı ve depremden etkilenen bölgelerde bulunan mükelleflerin ek vergiden muaf tutulduğu gözetilerek fayda-külfet dengesinin orantılı olduğu

sonucuna varılmıştır.

Yüksek Mahkeme ayrıca, ek verginin konusunu oluşturan indirimler ile elde edilen avantajın %10’unun vergilendirildiği göz önünde bulundurulduğunda vergiye muhatap olanların kazancına göre farklı tutarda vergi ödeyeceği, böylece orantısız bir vergi yüküyle karşılaşmayacağı gerekçesiyle söz konusu ek vergi düzenlemesinin mali güce göre vergilendirme ve vergi yükünün adaletli dağılımı ve eşitlik ilkeleriyle de çelişmediği sonucuna ulaşmıştır.

Anayasa mahkemesi yukarıdaki gerekçelerle düzenlemenin Anayasa’nın 2., 13., 35. ve 73. maddelerine aykırı olmadığı gerekçesiyle iptal talebinin reddine karar vermiştir.

İlgili karara aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz:

Anayasa Mahkemesi’nin 14.03.2024 Tarihli ve E. 2023/169 K.2024/82 Sayılı Kararı

İzleme ve Destek
Bizi takip edin: