Anayasa Mahkemesi’nin 11 Ağustos 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 03.06.2025 tarihli ve E.2024/192, K.2025/126 sayılı kararı ile, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “…avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, TBB Yönetim Kurulu’nun her yıl Ekim ayında belirlediği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde genel olarak vekalet ücreti, konusu para olmayan ve parayla ölçülemeyen davalarda maktu, konusu para olan veya parayla ölçülebilen davalarda nispi olarak belirlenmektedir.
Bununla birlikte, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde yer alan itiraz konusu özel düzenleme kapsamında, vergi davalarında davanın konusu para olan veya parayla ölçülebilen durumlarda dahi avukatlık ücretinin maktu olarak belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Sakarya Vergi Mahkemesi nezdinde görülmekte olan ödeme emrinin iptali talebiyle açılan davada, Mahkeme tarafından söz konusu düzenlemenin “dava değerinin düşük olduğu durumlarda, dava değerine göre fahiş miktarlarda avukatlık ücretine hükmedilmesinin yargıya başvurma açısından caydırıcı etkiye sahip olduğu” ve “dava değerinden daha fazla miktarda avukatlık ücretine hükmedilmesinin mülkiyet hakkını zedelediği” ileri sürmüş ve düzenlemenin iptaline karar verilmesi talebiyle dosya Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
Anayasa Mahkemesi, dava değerinin düşük veya yüksek olması ve davacı lehine veya aleyhine avukatlık ücreti hükmedilmesi açısından farklı sonuçlar doğacağını belirterek kuralı bu yönlerden ayrı ayrı incelemiştir.
Vergi davalarında dava değerinin düşük olduğu durumlarda ve davacı aleyhine avukatlık ücreti hükmedildiğinde maktu ücret öngören kuralın mahkemeye erişim hakkına sınırlama getirdiğini ifade eden Anayasa Mahkemesi, bu sınırlamanın Anayasa’nın 13. maddesine uygun olacak şekilde açık ve net olarak düzenlendiğini ve bu yönüyle kanunilik şartını taşıdığını, gereksiz dava açılmasının ve mahkemelerin gereksiz yere meşgul edilmesinin önlenmesi açısından kuralın meşru bir amacının bulunduğunu, maktu vekalet ücretinin miktar olarak ülke şartlarına göre makul ve kabul edilebilir düzeyde olduğunu, başka bir deyişle kuralın mahkemeye erişim hakkının kullanılmasını imkansız hale getirmediğini, bu yönleriyle kuralın ölçülülük ilkelerine uygun olduğunu belirtmiştir.
Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi, vergi davalarında dava değeri dikkate alınmaksızın davacı lehine veya aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin kabul edilebilir seviyede olduğunu, söz konusu kuralla korunmak istenen hukuki değerler ile kamu yararını sağlama amacı arasında makul bir denge sağlandığını ifade ederek itirazın reddine karar vermiştir.
İlgili Anayasa Mahkemesi Kararı’na aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz.
Anayasa Mahkemesinin 3/6/2025 Tarihli ve E: 2024/192, K: 2025/126 Sayılı Kararı