Bankacılık Kanunu’nda Yapılacak Değişiklikleri İçeren Kanun Teklifi Meclis’e Sunuldu

Özet

Bankacılık Kanunu, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu (“Banka Kartları Kanunu”) ile Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda (“Finansal Kiralama Kanunu”) önemli değişiklikler öngören Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (“Teklif”) 6 Şubat 2020 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Teklif ile finansal sektörün denetim ve düzenleme çerçevesinin uluslararası ilkeler ile standartlarla tam uyumunun sağlanması amaçlanmaktadır. Teklif’in kanunlaşması halinde yayım tarihinde yürürlüğe girmesi beklenmektedir.

Kapsam
  • Banka ve müşteri sırlarına ilişkin madde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) ile uyumlaştırıldı

Bankacılık Kanunu’nun Sırların Saklanması başlıklı 73. maddesine Teklif ile birlikte KVKK ile uyumlu yeni fıkraların eklenmesi öngörülmektedir. Bankacılık faaliyetlerine özgü olarak bankalarla müşteri arasında kurulan ilişkiye hem Bankacılık Kanunu’nun hem de KVKK’nın uygulanacağı ancak Bankacılık Kanunu’nun özel nitelikli kanun hükümleri olarak ele alınacağı hususu netleştirilmek istenmektedir.

Teklif’te üçüncü taraflar ile sır niteliğindeki bilgilerin, ilgili maddede sır saklama yükümlülüğünden istisna tutulan haller haricinde, müşterinin açık rızası alınsa dahi müşterinin talimat veya talebi olmadıkça paylaşılamayacağı düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde bankanın aktif rol aldığı bir yöntem yerine müşterinin aktif rol aldığı bir yöntemin benimsendiği belirtilmiştir.

Ayrıca banka ve müşteri sırlarına ilişkin paylaşımların kapsam, şekil, usul ve esasları ile bunların işlenmesi, silinmesi, yok edilmesi, anonim hale getirilmesi ile ilgili usul ve esasları belirlemeye Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (“Kurul”) yetkili olduğu düzenlenmiştir.

  • Bankaların manipülasyon ve yanıltıcı işlemleri için ceza öngörüldü

Bankalar tarafından finansal piyasalarda yapay arz, talep veya döviz kuru dahil fiyat oluşumunu sağlamak amaçlı işlem ve uygulamaların yapılması, internet ortamı dahil farklı araçlarla gerçeğe aykırı veya yanıltıcı bilgilerin yayılması, tasarruf sahiplerinin gerçeğe aykırı veya yanıltıcı şekilde yönlendirilmesi ya da bu amacı sağlamaya yönelik benzer işlem ve uygulamaların yapılması, Teklif ile birlikte manipülasyon ve yanıltıcı işlem olarak kabul edilecektir ve idari para cezası yaptırımına tabi tutulacaktır.

Ayrıca Kurul’a, yaptırım kararı verilinceye kadar aykırılığın birden fazla işlenmiş olması veya idari para cezası uygulamasından itibaren iki yıl içerisinde aynı aykırılığın tekrarlanması dikkate alınarak yaptırımı ağırlaştırma yetkisi verilmiştir.

  • Belirli bankalara önlem planı hazırlama yükümlülüğü getirildi

Uluslararası en iyi uygulamalara uyumun sağlanması amacıyla Bankacılık Kanunu’na yeni eklenecek madde 66/A ile Kurul tarafından sistemik önemli olarak belirlenecek bankalara, mali bünyede önemli bozulma görülmesi ya da görülme ihtimalinin ortaya çıkması halinde alınacak tedbirlerin önceden belirlenmesi maksadıyla önlem planı hazırlama yükümlülüğü getirilmiştir.

Bankaların konsolide veya konsolide olmayan bazda yaptıkları değerlendirmeler sonucunda, mali bünyede bozulma yaratacak hallerden herhangi birinin gerçekleşmesi ya da gerçekleşme ihtimalinin ortaya çıkması durumlarında, uygulanacak tedbirleri almak ve ivedilikle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna (“Kurum”) bilgi vermekle yükümlü olduğu hususu da Teklif metnine eklenmiştir.

Ayrıca Kurumun önlem planındaki tedbirlerin alınmaması halinde ilgili banka hakkında Bankacılık Kanunu’nun 68, 69 ve 70. maddelerinde düzenlenen düzeltici, iyileştirici ve kısıtlayıcı tedbirleri alma yetkisinin bulunduğu düzenlenmiştir.

  • Bankacılık işlemlerine ilişkin ücret ve masraf belirleme yetkisi Merkez Bankası’na verildi

Bankacılık Kanunu’nun 144. maddesinde gerçekleştirilmesi planlanan değişiklikle Merkez Bankası’nın, bankaların her türlü işlemlerinden elde edecekleri ücret, masraf, komisyon ve diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkili olduğu düzenlenmiştir. Önceden Cumhurbaşkanı tarafından kullanılan bu yetki, Teklif’in kanunlaşmasıyla doğrudan Merkez Bankası tarafından ve maddede sayılanlar dışında bankaların her türlü işlemlerine ilişkin ücret, masraf, komisyon benzeri menfaatleri için kullanılacaktır.

  • Risk grubu tanımında değişiklik öngörüldü

Bankacılık Kanunu’nun risk grubu başlıklı 49. maddesinin başlığı “Risk Grubu ve Mensuplarla Yapılan İşlemler” olarak değiştirilmiş ve bankanın dahil olduğu risk grubuna dahil edilecek kişilere ilişkin yeni düzenlemeler getirilmiştir.

Teklif ile birlikte Bankacılık Kanunu’nda halihazırda düzenlenen bankanın dahil olduğu risk grubu tanımı detaylandırılmış ve genel müdür yardımcıları ile başka unvanlarla istihdam edilseler dahi yetki ve görevleri itibarıyla bunlara denk veya daha üst konumlarda görev yapan yöneticileri ile bunların eş ve çocuklarını da içerecek şekilde bir belirleme yapılmıştır. Böylelikle Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından yayımlanan Etkin Bankacılık Denetimine İlişkin Temel İlkelere uyumluluğun sağlanması amaçlanmıştır.

Bankaların risk grubunun sadece kontrol ettikleri kuruluşlarla sınırlandırılması amacıyla Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi’ne (“TVF A.Ş.”) ve Türkiye Varlık Fonu’na (“TVF”) veya bunlara ait fonlara, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait bankaların her birinin, doğrudan veya dolaylı olarak kontrol ettikleri ortaklıklar ile birlikte ayrı bir risk grubu oluşturacağı hükmü düzenlenmiştir.

  • Varlık Fonuna ait borçlanma araçları kredi sınırlamalarından muaf tutuldu

Teklif metninde Bankacılık Kanunu’nun 55. maddesi hükmü ile birlikte TVF A.Ş., TVF ve bunlara ait fonlar ile yapılan işlemlerin kredi sınırlamalarına tabi olmayan işlemler olduğu düzenlenmiştir. Teklif’in kanunlaşması halinde, bu kurumlarca çıkarılan veya ödenmesi garanti edilen bono, tahvil ve benzeri borçlanma araçları kredi sınırlamalarına tabi olmayacaktır.

  • Katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına ilişkin hükümler revize edildi

Faaliyet ölçekleri ile finansal yükümlülükleri mevduat ve katılım fonu kabul eden bankalara göre daha kısıtlı olan kalkınma ve yatırım bankaları için Kurul’a belirlenen asgari veya azami standart oranlar ve sınırlardan farklı bir oran veya sınır tesis etme yetkisi verilmesi öngörülmüştür.

Ayrıca, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının Bankacılık Kanunu’nda düzenlenen faaliyetleri faizsiz yöntemlerle gerçekleştirmelerine ilişkin usul ve esasların Kurul tarafından belirleneceği de Teklif’te öngörülmüştür.

Öte yandan, kalkınma ve yatırım bankalarının fon sağlayabileceği alanların genişletilmesi amacıyla kalkınma ve yatırım bankalarının kredi müşterilerinden, ortaklıklarından ve nitelikli paya veya denetim komitesine üye atama imtiyazına sahip ortaklarından sağlayacakları fonların mevduat sayılmayacağı düzenlemesi getirilmiştir. Dolayısıyla, kalkınma ve yatırım bankalarının Kurulca belirlenecek esaslar çerçevesinde tüm kredi müşterilerinden sağlayacakları fonların da mevduat olarak değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Bankacılık Kanunu’nun 48. maddesinde kanun uygulamasında kredi sayılacak hususlarda değişiklikler yapılması öngörülmektedir. Teklif ile birlikte katılım bankalarının sağladıkları finansmanlar ile Kurulca belirlenecek diğer yöntemlerle sağlanacak finansmanların da Bankacılık Kanunu uygulamasında kredi sayılacağı düzenlenmiştir.

  • Çalışma ve imza yetkisi yasağına ilişkin madde hükmü aydınlatıldı

Kurum denetimleri sonucunda hangi hallerde imza yetkilerinin Kurul kararı ile geçici olarak kaldırılacağı Bankacılık Kanunu’nun 26. Maddesinde düzenlenmekteydi. Teklif metninde yapılan değişiklikle, yalnızca çalıştığı bankayı değil bankacılık sistemini de tehlikeye düşürdükleri tespit edilen banka mensuplarının imza yetkisinin geçici olarak kaldırılacağı düzenlenmiştir.

Ayrıca, mevcut hükümde haklarında kanuni kovuşturma talep edilen banka mensupları olarak belirtilen madde lafzı tereddüte yer bırakmamak amacıyla yeniden düzenlenmiş ve Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulan banka mensupları olarak revize edilmiştir.

  • İnternet sitesi üzerinden izinsiz faaliyete ilişkin tedbir düzenlendi

Bankacılık Kanunu’nun izinsiz faaliyet gösteren kişilere ilişkin düzenlenen madde 150 hükmünde, telafisi mümkün olmayan zararların önlenebilmesi için, izinsiz faaliyetlerin işlenmesinde kullanılan internet sitelerine erişimin engellenmesinin de alınacak tedbirler arasına alınması öngörülmektedir.

Ayrıca, içerik ve yer sağlayıcılarının yurt dışında bulunan internet siteleri aracılığıyla gerçekleştirilmesi durumunda bu internet sitelerine erişim, Kurumun başvurusu üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından engellenecektir.

  • Bazı idari para cezaları yeniden düzenlendi

Bankacılık Kanunu’nun 146, 147 ve 148. maddelerinde halihazırda düzenlenmekte olan idari para cezalarının tutarlarında değişiklik yapılması Teklif ile birlikte öngörülmüştür. Gerekli karşılıkların ayrılmaması gibi bazı aykırılıklara ilişkin idari para cezaları yeniden değerleme oranlarının üzerinde artışa tabi tutulmuştur.

  • Bazı hükümlerin yürürlükten kaldırılması öngörüldü

Bankacılık Kanunu uyarınca ortaklık sınırlarının aşılması halinde, aşım tutarının özkaynak hesaplamasında ana sermayeden indirilmesi yerine söz konusu aşım tutarının Basel standartları uyarınca yüksek risk ağırlığına tutulmasını teminen madde 56/3 hükmü ile 57/3 hükmünün yürürlükten kaldırılması öngörülmüştür.

Bankacılık Kanunu’nda yapılan değişikliklere göre çıkarılacak düzenlemelerin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kaldırılan hükümlere dayanılarak çıkarılan düzenlemelerin, Bankacılık Kanunu’na aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilecektir.

  • Finansal Kiralama Kanunu’nda değişiklikler öngörüldü

Finansal Kiralama Kanunu’nun 5. maddesine eklenen hüküm ile faktoring şirketlerinin kuruluşunda nakden ödenecek sermaye tutarının 50 milyon Türk Lirasına çıkarılması öngörülmüştür. Böylece, şirketlerin sermaye yapılarının güçlendirilmesi ve daha kurumsal bir yapıya kavuşturulmaları amaçlanmaktadır. Faktoring şirketlerine ilişkin aranan bu yeni sermaye yükümlülüğüne uyumun sağlanabilmesi için Kurul’un iki yıla kadar artırabilme yetkisinin olduğu bir yıllık geçiş hükmü de düzenlendiği görülmektedir. Bu tutar, faktoring şirketleri Finansal Kiralama Kanunu kapsamındaki tüm kuruluşlar için 2018 yılı sonunda Kurul’un ilgili kuruluşlarla paylaştığı yazı ile 20 milyon Türk Lirasından 30 milyon Türk Lirasına çıkarılmıştı.

İdari para cezası tutarlarının güncellenmesi ve yaptırım kararı verilene kadar aykırılığın birden fazla işlenmiş olması veya idari para cezasının uygulanmasından itibaren iki yıl içerisinde aynı aykırılığın tekrarlanması durumunda Kurul’a idari yaptırımı ağırlaştırma yetkisinin ağırlaştırma yetkisinin verilmesi öngörülmektedir.

  • Banka Kartları Kanunu’nda düzenlenen idari para cezaları revize edildi

Teklif ile birlikte idari para cezası tutarlarının güncellenmesi ve yaptırım kararı verilene kadar aykırılığın birden fazla işlenmiş olması veya idari para cezasının uygulanmasından itibaren iki yıl içerisinde aynı aykırılığın tekrarlanması durumunda Kurul’a idari yaptırımı ağırlaştırma yetkisinin verilmesi öngörülmektedir.

Ayrıca, Banka Kartları Kanunu’nun 26. maddesinde yapılan değişiklikle, azami akdi ve gecikme faiz oranlarının açıklanma periyodunun belirlenmesinin Merkez Bankası’na bırakılması amaçlanmaktadır.

Bizi takip edin: