Özet
Danıştay 3. Dairesi, 10.02.2025 tarihinde E.2024/5700 sayılı dosyada verdiği yürütmenin durdurulması kararı ile 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “32.5. Yurtiçi asgari kurumlar vergisi” bölümünün, “Asgari kurumlar vergisi uygulaması ve hesaplaması” ve “Yurt içi asgari kurumlar vergisi hesaplamasında kurum kazancından düşülmeyen istisna ve indirimler” alt bölümlerinin yedinci paragrafları ve aynı alt bölümde yer alan üçüncü ve beşinci örneklerin geçmiş yıl zararlarını ilgilendiren kısımlarının yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.
Kapsam
Danıştay 3. Dairesi E.2024/5700 sayılı dosya kapsamında 10.02.2025 tarihinde verdiği ara karar ile 23 seri no.lu Tebliğ ile 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne eklenen ve asgari kurumlar vergisi uygulamasında geçmiş yıl zararlarının matrahtan indirilmemesini öngören tebliğ hükümlerinin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.
Bilindiği üzere 02.08.2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7524 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen 32/C maddesiyle yeni bir yurtiçi asgari kurumlar vergisi düzenlemesi getirilmiş, vergi idaresi de 28.09.2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 23 seri no.lu Tebliğ ile konuya ilişkin bazı açıklamalar yapmıştı. Söz konusu Tebliğ ile 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’ne eklenen 32.5 no.lu bölümde yer alan açıklama ve örneklerin bir kısmı, asgari vergi hesabında geçmiş yıl zararlarının kurum kazancından yani matrahtan düşülmemesini öngörüyordu.
Yürütmenin durdurulması kararının verildiği dosyada davacı şirket,
- Kanun’da geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisinden düşülmeyeceğine yönelik bir hüküm bulunmadığını; geçmiş yıl zararlarının indirim veya istisna olarak da kabul edilemeyeceğini,
- Tam tersine Kanun’un 9. maddesinde, geçmiş yıl beyannamelerinde yer alan zararların kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacağına dair genel hüküm bulunduğunu,
- Böylece dava konusu tebliğ hükümleri ile beyannamelerde indirim konusu verilmeyerek, asgari kurumlar vergisinin hesaplanmasında dikkate alınacağına yönelik düzenleme yapılmasının Anayasa’nın 73. maddesinde ifade edilen “vergilerin kanuniliği” ilkesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürmüştür.
Danıştay 3. Dairesi ise kararında vergilerin kanuniliği hakkında genel açıklamalar yaptıktan sonra öncelikle Bakanlığın yalnız “vergilendirmenin temel ögeleri ile ilgili olmaması şartıyla, ayrıntılara ve teknik konulara ilişkin olarak açıklayıcı ve tamamlayıcı nitelikte düzenleyici işlemler yapabileceğini” ve ayrıca bunun için Kanun’da Bakanlığa usul ve esasları belirleme konusunda bir “yetki verilmiş olması gerektiğini” vurgulamıştır. Daire Anayasa Mahkemesi’nin bazı emsal kararlarına da atıf yaptıktan sonra:
- Davalı idareye matrahın belirlenmesine yönelik bir yetki verilmediği,
ve
- İndirim ve istisnalar dışında kalan diğer unsurların asgari verginin matrahından düşülmesine izin verilmeyeceğine dair bir yasal düzenleme bulunmadığı
gerekçesiyle Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “32.5. Yurtiçi asgari kurumlar vergisi” bölümün, “Asgari kurumlar vergisi uygulaması ve hesaplaması” ve “Yurt içi asgari kurumlar vergisi hesaplamasında kurum kazancından düşülmeyen istisna ve indirimler” alt bölümlerinin yedinci paragrafları ve aynı alt bölümde yer alan üçüncü ve beşinci örneklerin geçmiş yıl zararlarını ilgilendiren kısımlarının yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.
