İdari Yargılama Usulünde Parasal Sınırları Düzenleyen Kanun Teklifi TBMM’ye Sunulmuştur

  • 2 dakikalık okuma
  • 10 Temmuz 2024
Yapay Zeka

Özet

Anılan kanun teklifinde idari yargılama usulüne ilişkin değişiklikler de yer almaktadır. Hatırlanacağı üzere, Anayasa Mahkemesi’nin 13 Ekim 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 26 Temmuz 2023 tarihli ve E.2023/36, K.2023/142 sayılı kararı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun istinaf mercii tarafından verilen kararlardan temyiz incelemesine tabi olanları sayma yoluyla belirleyen 46. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan “Konusu yüz bin Türk lirasını aşan...” ibaresinin Anayasa’ya aykırılığı değerlendirilerek, temyize tabi kararların belirlenmesine ilişkin parasal sınırın her yıl güncellenmesine karşılık hangi tarihteki parasal sınıra göre temyiz yoluna başvurulabileceği konusunda kanunda açık düzenleme bulunmaması ve itiraza konu hüküm ile belirlenen tutarın altında kalan davalarla ilgili olarak bölge idare mahkemelerinin ilk derece mahkemesi kararlarını kaldırmak suretiyle ilk kez davacılar aleyhine vermiş olduğu kararlarda temyiz yolunun kapalı olması hususlarının, temel haklara müdahalenin kanunilik şartına aykırı olmanın yanı sıra, hükmün denetlenmesini talep etme hakkına orantısız bir sınırlama getirdiği gerekçesiyle ilgili bendin iptaline karar verilmişti. Bu kararın ardından, Anayasa Mahkemesi aynı gerekçelerle 26 Kasım 2023 tarihli ve E.2023/81, K.2023/184 sayılı kararıyla 2577 sayılı Kanun’un istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararların belirlenmesine yönelik parasal sınırı düzenleyen 45. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi ile aynı kanunun parasal sınırların her yıl yeniden değerleme oranına göre artırılmasını öngören ek 1. maddesini iptal etmişti. Söz konusu iptal kararlarından ilki 13 Temmuz 2024, ikincisi ise 21 Eylül 2024 tarihinden itibaren yürürlüğe girecekti. 

Söz konusu iptal kararlarına konu hükümlerin yeniden düzenlenmesi amacıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisine 3 Temmuz 2024 tarihinde sunulan Kanun teklifi kapsamında 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 1. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun yukarıda anılan iptal kararlarına konu madde hükümlerinde iptal gerekçeleri doğrultusunda değişikliğe gidilmiştir. 

Bu doğrultuda, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun istinaf kanun yoluna ilişkin 45. maddesinde yapılan değişiklik sonucu, istinaf başvuru sınırları yeniden düzenlenmiş ve istinaf kanun yoluna konusu 31.000 TL’yi aşan vergi ve tam yargı davaları ile idari işlemlere karşı açılan davalar bakımından başvurulabilmesi öngörülmüştür. Ayrıca, istinaf mercii tarafından verilecek istinaf isteminin reddi, kararın istinaf edilmemiş sayılması ve istinaf isteminde bulunulmamış sayılması kararlarına karşı kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde temyiz başvurusu yapılabilmesi imkanı tanınmıştır.

Anılan kanunun temyiz kanun yolunu düzenleyen 46. maddesi de yeniden düzenlenerek, konusu 920.000 Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar bakımından temyiz kanun yolunun açık olması öngörülmüştür. Bölge idare mahkemelerinin ilk derece mahkemesi kararlarını kaldırmak suretiyle yeniden karar verdiği hallerde temyiz sınırının altında kalan bazı davalar bakımından ise temyiz kanun yoluna başvurulabilmesi mümkün hale getirilmiştir.

Bunun yanı sıra

  • duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davaların belirlenmesine yönelik parasal sınırların tespitinde davanın açıldığı,
  • istinaf veya temyiz incelemesine başvuruya yönelik parasal sınırların belirlenmesinde ise ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince kararın verildiği tarihteki parasal sınırların

esas alınması öngörülmüştür

  • Karar tarihinden sonra parasal sınırlarda meydana gelen artışlar, bölge idare mahkemesinin kaldırma, Danıştayın ise bozma kararı üzerine yeniden bakılacak davalar bakımından uygulanmayacak olup, bu kararlar bakımından bir önceki karar tarihinde mevcut parasal sınırlar dikkate alınacaktır. 

Teklifte ayrıca, 2577 sayılı Kanun’un anılan kanun hükümlerinde öngörülen parasal sınırların her yıl takvim başından itibaren olmak üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 298. maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılacağı düzenlenmiştir

Son olarak, her ne kadar iptal kararlarına konu olmasa da, ilgili iptal kararlarından hareketle 2576 sayılı Kanun’un tek hakimle bakılacak davaları düzenleyen 7. maddesinde yer alan parasal sınırların artırılmasına ilişkin olarak da kanunun ek 1. maddesinde düzenleme yapılmış ve tek hakimle görülecek davaların belirlenmesine ilişkin parasal sınırların dava tarihinde mevcut parasal sınırlara göre belirlenmesi öngörülmüş; dava değerinde artırım yapılması halinde ise artırımın yapıldığı tarihteki parasal sınırın dikkate alınacağı ifade edilmiştir. Kanunun 7. maddesinde yer alan bu parasal sınırlar da her yıl takvim başından itibaren olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılacaktır.

Anılan düzenlemeler kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.

Kanun teklifine aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz: 

Kanun teklifi

İzleme ve Destek
Bizi takip edin: