Danıştay Tam Yargı Davalarında Miktar Artırımına Uygulanacak Faizin Başlangıç Tarihi Hakkında İçtihatları Birleştirmiştir

Yapay Zeka

Özet

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu, 24.10.2024 tarih ve E.2021/5, K.2024/2 sayılı kararı ile tam yargı davalarında miktar artırımı yapılması halinde, dava dilekçesinde talep edilen miktara hangi tarihten itibaren faize hükmedilmişse, artırılan miktara da aynı tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği yönünde içtihadın birleştirilmesine karar verilmiştir.

İzleme ve Destek

Kapsam

Bilindiği üzere, 11 Nisan 2013 tarihinde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 16. maddesine 6459 sayılı Kanun ile eklenen 4. fıkra hükmü uyarınca, tam yargı davalarında nihai karar verilinceye kadar dava dilekçesinde belirtilen tutarın bir defaya mahsus olmak üzere artırılması imkanı getirilmiştir. Bu hükmün yürürlüğe girmesinden önce hak sahiplerinin dava değerinin üzerinde kalan tutarlara ilişkin talepleri mahkemeler tarafından usuli gerekçelerle kabul görmemekteydi.

Söz konusu madde hükmünün yürürlüğe girmesiyle miktar artırımının mümkün hale gelmesine karşılık, artırılan kısım için hükmedilecek faizin hangi tarihten itibaren işletileceği konusunda Danıştay’ın idari dava daireleri ile İdari Dava Daireleri Kurulu kararları arasında görüş ayrılıkları bulunmaktaydı.

Bu doğrultuda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, uğranılan zararın gerçek miktarının dava kapsamında toplanan deliller ile ortaya çıkması üzerine bu gerçek zararın tamamının tazmini amacıyla gerçekleştirilen miktar artırımının yeni bir dava niteliğinde olmayıp, mevcut davada talep edilen tazminatın ıslah suretiyle artırımına olanak sağlayan yasal bir hakkın kullanımına ilişkin olduğu, davacıların yargılama harçları ve benzeri nedenlerle tazminat isteminde bulundukları bedeller düşük belirtilmiş olsa dahi davacıların tazminine karar verilmesi konusunda gerçek iradelerini yansıtan miktarın artırıma konu gerçek zarar olduğu, bu zararın ise esasen olay veya idareye başvuru tarihinde ortaya çıkmakla birlikte davacılar tarafından miktarı tam olarak bilinemediğinden ve tespit edilemediğinden dava açılırken talep edilemeyen bir zarar olduğundan bahisle artırılan dava değerinin tamamına davalı idareler yönünden temerrüde düşüldüğü kabul edilen dava açma tarihi veya idareye başvuru tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği yönünde karar vermiştir.

Danıştay’ın 2., 6., 8., 10. ve 12. İdari Dava Daireleri’nin kararları ise kimi zaman aynı daire bakımından dahi birbirinden farklılık göstermekte olup, artırıma konu tutarlar bakımından artırım dilekçesinin idareye tebliğ edilme tarihinin idarenin temerrüde düşürüldüğü tarih olduğu kabulü ile bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği yönünde verilen kararlar ile artırım dilekçesinin mahkeme kayıtlarına girdiği tarihin esas alındığı kararların yanı sıra, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ile benzer gerekçelerle dava değerinin tamamına idareye başvuru veya ilk davanın açıldığı tarihten itibaren faiz uygulanması yönünde verilen kararlar da mevcuttur.

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu tarafından, söz konusu kurul ve daire kararları arasında süregelen aykırılığın içtihatların birleştirilmesi suretiyle giderilmesine karar verilerek, tam yargı davalarında miktar artırım imkanı getiren düzenlemenin amacının yargılama esnasında gerçek zararın tespit edilmesi durumunda nihai karar verilinceye dek talep sonucunun bu doğrultuda artırılabilmesi ile muhtemel hak kayıplarının önlenmesi ve bu yolla etkili başvuru ile adil yargılanma haklarının teminat altına alınması olduğu ifade edilerek;

  • miktar artırımının dava dilekçesi üzerindeki etkisinin yalnızca dilekçede talep edilen miktar yerine artırılan miktarın geçmesiyle sınırlı olup, davadaki diğer talepler üzerinde bir etkisi bulunmadığından, talep konusunun artırılan tutarla bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği,
  • davacının dava açmaktaki iradesinin başından itibaren gerçek zararının tazmini olduğunu ve söz konusu iradenin, dava açarken belirsiz olan kısmı da kapsadığını, bu doğrultuda davanın açıldığı tarihten itibaren davacının asıl talebinin, belirsiz olan kısım da dahil gerçek zararın tamamının tazmini olduğu,
  • faizin paranın ekonomik değerinin korunması ve paranın satın alma gücündeki azalmayı telafi etme fonksiyonunu da göz önünde bulundurarak faiz başlangıç tarihlerinin talep edilen ve artırılan tutar için aynı kabul edilmesinin, etkili başvuru, hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkına hizmet edeceği gibi hükmün konuluş amacına da uygun düşeceği

gerekçeleriyle dava dilekçesiyle talep edilen miktara hangi tarihten itibaren faize hükmedilecekse artırılan miktara da aynı tarihten itibaren faize hükmedilmesi yönünde içtihadın birleştirilmesine karar vermiştir.

İlgil karara aşağıdaki bağlantı yardımıyla ulaşabilirsiniz.

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı

Bizi takip edin: