15/08/22
31 Mart 2012 tarih ve 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun (“Kanun”), bilinen adıyla kentsel dönüşüm kanunu, ile afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere; iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amaçlanmıştır. Söz konusu Kanunda 10.12.2018 tarihinde yapılan değişiklik öncesinde bu Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamaların, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisinden müstesna tutulacağı hükme bağlanmıştır. İlgili istisna hükmü lafzından hareketle 6306 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirilecek tüm işlem, sözleşme devir ve tescillere uygulanırken Uygulama Tebliği ile istisnanın kapsamı dar yorumlanarak kanun hükmü satışlar bakımından üçüncü kişiler dışındaki ilk satış ile sınırlanmıştır.
10.12.2018 tarihinde yapılan değişiklik ile 6306 Kanun kapsamında yapılan işlemlerde uygulanacak olan vergi, harç ve ücret muafiyetlerinden kimlerin hangi işlemler özelinde yararlanabileceği sayma usulüyle belirtilerek netlik kazanmışsa da bu tarihten önce yapılan devir ve işlemlere ilişkin olarak fazladan ödendiği düşünülen vergi ve tapu harçları çokça kez düzeltme şikayet başvurusuna konu olmuş ve yargıya taşınmıştır.
Uyuşmazlığı değerlendiren çeşitli mahkemeler; yeniden inşa edilen gayrimenkulün hak sahibi ile müteahhit dışında kalan, üçüncü bir kişiye satılması işleminin değişiklik öncesi kanunla getirilen istisnadan yararlanılmasına olanak sağlamadığı; 10.12.2018 tarihli değişiklikle yoruma yer bırakmayacak şekilde, kimler tarafından gerçekleştirilecek harici devirlerin muafiyet kapsamında olduğunun sayılarak belirlendiği fakat anılan değişiklikten önceki muafiyetin sınırının harice gerçekleştirilen devir işlemleri bakımından yorum gerektirdiği ve bu sebeple ortada bir vergilendirme hatası olmadığından düzeltme-şikayet yoluna başvurulamayacağı gibi farklı gerekçelerle davaların reddine karar vermiştir.
Buna karşın birçok yargı kararında; söz konusu satış işleminin, kanun lafzında açıkça ifade edilen kanun uyarınca yapılan işlemler kapsamında olduğu ve kanunun amacına uygun olarak tapu harcından istisna tutulacağı; Uygulama Yönetmeliği’nin 16/9 (ç) bendinde ilgili kanun kapsamında dönüşüme uğrayan binaların ilk satışının harçtan muaf olduğunun açıkça belirtilmiş olduğu gibi gerekçelere yer verilerek davaların kabulüne karar verilmiştir.
26 Temmuz 2022 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun (“VDDK”) E.2022/2, K.2022/7 sayılı kararıyla da konuya ilişkin farklı yönde tesis edilen Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılık giderilmiş olup 6306 sayılı Kanunda düzenlenen vergi ve harç istisnasının amacına dikkat çekilerek bu istisnayı daraltacak yorumlarda bulunmaktan kaçınılması gerektiği, Kanun’un ilgili bölümünün değişiklik öncesinde sınırlama getirmeden geniş bir istisna tanımış olduğu ve Uygulama Yönetmeliği uyarınca da meydana gelen yeni yapıların ilk satışı, devri ve tescili işlemlerinin de istisna kapsamında olduğunun açık olduğu gerekçeleriyle, aykırılığın değişiklik öncesi kanun kapsamında da tapu harcı istisnasının olduğu, fazladan ödenen tapu harçlarının düzeltme/şikayet başvurusu yoluyla talep edilebileceği yönünde giderilmesine karar vermiştir.
Gerek yargı kararlarındaki hâkim görüş gerek ise VDDK’nın vermiş olduğu aykırılığın giderilmesi kararı göz önüne alındığında, 10.12.2018 tarihi öncesindeki gayrimenkul teslimleri bakımından üçüncü kişilere yapılan satışlarda harç muafiyeti uygulanmadan tesis edilen işlemlere ilişkin 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan iade talebinde bulunularak yaşanan hak kayıpları giderilebilir.