24.10.2019 tarihli, 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun adıyla yayımlandığı tarihte yürürlüğe giren ve “Yargı Paketi” olarak bilinen yasa ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen tutukluk süreleri, bazı kanun hükmünde kararnameler ile iptal edilen pasaportların iadesi, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı, 15 yıl kıdemli avukatların hususi damgalı pasaport alabilme şartları gibi birçok başlık altında hükümler ilgili kanunlara eklenmiş veya değiştirilmiştir. Bu yazımızda, yargı paketindeki öne çıkan konuları aşağıdaki gibi özetlemeyi amaçlıyoruz;
- Hâkimlik, savcılık, avukatlık ve noterlik meslekleri hukuk mesleği olarak kabul edilerek, "Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı" hukuk fakültesi mezunlarına zorunlu hale geldi. Bu sınavdan 100 üzerinden 70 alanlar başarılı sayılacak. Sınav, 2020-2021 eğitim-öğretim yılından itibaren hukuk fakültesine girenleri kapsayacak. Adalet Bakanlığının belirlediği diğer mesleklerden İdari Yargı Hakimliği Sınavı’na başvuracak olanlar ise İdari Yargı Ön Sınavı’nda başarı olmak zorundalar. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı yılda en az 1 defa, İdari Yargı Ön Sınavı ise 2 yılda en az 1 defa yapılacak.
- 15 yıl kıdemli avukatlara, Terörle Mücadele Yasası kapsamına giren suçlardan soruşturma ve kovuşturma açılmamış olması koşuluyla vize kolaylığı sağlayan yeşil pasaport verilebilecek.
- Olağanüstü hal kapsamında kabul edilen kanunlar ve kanun hükmünde kararnamelerile kamu görevinden çıkartılarak pasaportları iptal edilenlere, haklarında yurtdışı çıkış yasağı kararı,devam eden davaları ve idari veya adli soruşturmaları olmamaları şartıyla pasaport verilebilecek. Haklarında takipsizlik ve beraat kararı verilmiş olanlar ile cezası infaz edilenler ya da ertelenenler de pasaport alabilecek.
- Dava açılmadan, henüz soruşturma aşamasındayken ağır ceza mahkemesinin görevine giren ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamındakiler dahil, tutukluluk süreleri indirildi. Ağır ceza mahkemesinin görevinegirmeyen suçlarda tutukluluk süresi azami 6 ay, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda ise 1 yıl olacak. Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar ve devlet sırlarına karşı suçlarda bu süre 1 yıl 6 ay olacak ve bir defaya mahsus 6 ay uzatılabilecek. 15 yaşından küçüklerde bu süre yarı oranında, 18 yaşından küçüklerde ise dörtte üçü oranında uygulanacak.
- Yargıtay’a temyiz başvurusu yolu, istinaf mahkemelerinde kesinleşen 5 yılın altındaki cezalara da açıldı. Bu kapsamda, Türk Ceza Kanununda yer alan hakaret, cumhurbaşkanına hakaret, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, suç işlemeye tahrik, suçu ve suçluyu övme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, kanunlara uymamaya tahrik, devletin egemenlik alametlerini aşağılama, Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama, silahlı örgüt, halkı askerlikten soğutma suçları, Terörle Mücadele Kanunu'nun 6'ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7'nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 28 inci maddesinin birinci fıkrası, 31'inci maddesi ve 32'nci maddesinde yer alan suçlar yönünden istinaf mahkemesinde kesinleşmiş olsa da Yargıtay'a temyiz başvurusu yapılabilecek.
- Sanık ile yüz yüze gelmesinde sakınca bulunan çocuk ve mağdurların, savcı veya hakim tarafından ifadelerinin özel ortamda alınması gerekmesi durumunda bu ifadeler uzmanlar aracılığıyla özel ortamda alınacak.
- İnternet siteleri için verilen erişimin engellenmesi kararlarında içeriğe erişimin engellenmesi metodu uygulanacak; böylelikle internet sitesinin tümüne erişim değil, ihlale ilişkin içerik engellenmiş olacak.
- Terörle Mücadele Yasası’ndaki propaganda suçları 7.maddede değişikliğe gidilerek “haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz" hükmü eklenmiştir.
- Savcılar, üst sınırı 3 yıl veya daha az süreli hapis cezalarında yeterli şüphenin olması halinde dahi kamu davasını 5 yıl süreyle erteleyebilecek, karara itiraz yolu açık olacak. Cinsel dokunulmazlığa karşı ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen suçlar kapsam dışındadır.
- “Seri muhakeme usulü” ve “Basit Yargılama Usulü” hukuk sistemimize entegre edilecek. Seri muhakeme usulünün uygulanması için savcı tarafından şüpheliye müdafii huzurunda teklif yapılacak ve kabul ederse suçun alt ve üst sınırı arasında bir sürenin yarısı yaptırım olarak belirlenecek veya savcı cezayı erteleme kapsamına alabilecek. Basit yargılama usulünün uygulanması ise asliye ceza mahkemelerinde iddianamenin kabulünden sonra adli para cezası gerektiren ya da üst sınırı 2 yıl veya daha az olan suçlarda söz konusu olacaktır.
- Davetiye tebliğ edilmesine rağmen sanık, müdafii, katılan veya vekilinin duruşmaya katılmamaları halinde duruşmaya devam edilecek, sanığın sorgu tutanaklarının okunması yoluyla davanın yokluklarında bitirilmesi mümkün olacaktır.
- Bölge idare mahkemeleri tarafından verilen kesin nitelikteki kararlarla farklı bölge idare mahkemeleri kararları arasında aykırılık ve uyuşmazlık bulunması halinde istinafa başvuru hakkına sahip olanlar Danıştay’dan karar vermesini talep edebilecektir. Önceki düzenlemede ‘Danıştay’a iletebilir’ ibaresi yer almaktaydı.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesinin birinci fıkrasına ‘Failin on gün içinde talep etmesi koşuluyla bu miktarın birer ay ile üç taksit halinde ödenmesine savcı tarafından karar verilir. Taksitlerin süresi içinde ödenmemesi halinde önödeme hükümsüz kalır ve soruşturmaya devam edilir.’ bendi eklenmiştir.
- 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5 inci maddesinin başlığı ‘Uzmanlardan Yararlanma’ şeklinde, birinci fıkrasında yapılan değişikliğe göre ise davanın esasına girilmeden önce veya görülmesi sırasında mahkemenin istediği konular hakkında taraflar arasındaki uyuşmazlığa dair araştırma ve inceleme yapmak, gerekli görülen hallerde duruşmada hazır bulunmak üzere mahkemece tercihen evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile sorunları alanında lisansüstü eğitim sahibi olanlar arasından Adalet Bakanlığınca adliyelerde görevlendirilen psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan yararlanılır.