Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği (AB) üye devletleri, insan hakları ve çevre açısından tarihi bir adım teşkil eden Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi Taslağı (CSDDD» veya Direktif) üzerinde anlaşmaya varmıştır.
Kabul edilen metinde, yükümlülüklerin ihlal edilmesinin sonuçlarına ilişkin hükümler de yer almakta olup, bu hükümler arasında gerekli özeni göstermeyerek zarara neden olan şirketler için hukuki sorumluluk öngörülmüştür. (Direktif taslağı hakkında detaylı bilgi için önceki bültenimize göz atabilirsiniz: https://www.gsghukuk.com/tr/bultenler-yayinlar/bultenler/esg-bulteni-eylul-2023.html)
Direktif, her ne kadar temelde kurumsal sürdürülebilirlik, çevre ve insan hakları bakımından önemli yeniliklere yer verse de, AB Konseyi’nde gerçekleşen görüşmelerde bir anlaşmaya varılamaması sonucunda, orijinal metinle farklılaşan bir kanun taslağı oluşmuştur. Direktif’in Nisan ayında gerçekleşmesi beklenen Parlamento oylamasıyla kabul edileceği düşünülmektedir.
Kapsamdaki şirket sayısı değerlendirildiğinde, haklar ve çevre açısından risk teşkil eden aktörlerin sayısına kıyasla kapsama alınan şirket sayısının düşük olduğu görülmektedir. Direktif ’in orijinal metni 500'den fazla çalışanı ve 150 milyon avro net cirosu olan şirketleri hedef alırken, AB Konseyi tarafından kabul edilen metin bu eşiği 450 milyon avro ciro olarak revize etmiştir. Ayrıca, orijinal metinde yer alan 500 çalışan eşiği yükseltilerek, 1000 veya daha fazla çalışanı olan şirketleri kapsayacak şekilde revize edilmiştir. Tüm bu değişikliklerin sonucunda ise sadece 5.500 şirket (Avrupa şirketlerinin %0.05’i) Direktif kapsamına girmektedir.
Orijinal metinde yüksek etki sektörlerinde (örneğin, tekstil, tarım, ormancılık, balıkçılık, inşaat sektörleri) faaliyet gösteren AB içi ve dışı şirketler için daha düşük çalışan ve net ciro eşikleri belirlenmişti. Konsey görüşmeleri kapsamında bu eşikler kaldırılmakla beraber, ayrı bir madde eklenerek konunun daha sonra tekrar ele alınabilmesi ihtimalinde uzlaşıldı.
İklim geçiş planı benimseme yükümlülüğü ise finans sektörünü de kapsayacak şekilde devam etmektedir. Buna karşılık, 1.000'den fazla çalışanı olan şirketlerin, yöneticilere iklim geçiş planlarının "uygulanmasını teşvik etmekle" ilgili finansal teşvikler sunma zorunluluğu varılan son uzlaşma sonucunda metinden çıkarılmıştır.
Yeni kuralların aşamalı olarak yürürlüğe girmesi için bir zaman çizelgesi getirilmiştir. Buna göre:
AB dışındaki şirketler ise uyum sağlamak için üç ila beş yıl arasında bir süreye sahip olacaktır. Buna göre:
Üye devletlerin, Direktif’i AB düzeyinde kabul edilmesini takiben ulusal hukuka aktarmak için iki yılları olduğu göz önüne alındığında, yeni kuralların tam olarak yürürlüğe girmesi için en az yedi yıl süre geçmesi gerekeceği söylenebilir.
Her ne kadar kapsamı gözle görülür ölçüde daraltılmış olsa da, metin doğru yönde atılmış bir adım olarak değerlendirilmelidir. Avrupa Parlamentosu’nun 2024 Nisan ayındaki oylamasının ardından Bakanlar Kurulu’nun son imzasıyla birlikte Direktif nihai haline gelecektir.